top of page

Can Sıkıntısı, Nam-ı Diğer Hiçbir Şey Yapmamanın Hoşluğu

  • Writer: Ayca Guler
    Ayca Guler
  • Jul 1, 2023
  • 3 min read

Hiçbir şey yapmamak gerçekten de hoş mu yoksa boşa giden bir zaman mı? Peki milyon dolarlık bir soruya hazır mısınız: Hiçbir şey yapmamaktan keyif almayı denemeye harcayacak zamanınız var mı? Yoksa bu bir lüks mü?

ree

TDK'da "Yapılacak bir iş olmaması ve hiçbir şeyle oyalanma imkânı bulunmaması sebebiyle duyulan tedirginlik, bunalım" olarak açıklanan can sıkıntısı, tabirinden de ötürü olsa gerek insanın kulağına kötü gelen bir durum. Oysa, can sıkıntısına hak ettiği değeri vermiyor ve onu doya doya yaşamıyoruz. Canımız sıkılacak diye ödümüz kopuyor. Canımız sıkıldığında bunun nedenini anlamaya çalışmak yerine bu duygudan kaçınmak için kendimizi dizilerle, sosyal medyayla uyuşturmayı yeğliyoruz çoğu zaman.


Tatillerde bile günü doldurmaya, hep bir sonraki aktiviteyi planlamaya çalışıyor, "aktif" kalmaya özen gösteriyoruz. Şehir hayatının getirdiği "verimlilik" beklentisini biraz farklı yorumluyoruz. Aslında can sıkıntısını kabul edip, onu gerçekten kucakladığımızda bize zarardan çok faydası olduğu da bir gerçek.


Bu kabullenişi ve normalleştirmeyi belki ilk kez çocukken Winnie the Pooh'ta izledik ama bu zaten çocuklara değil yetişkinlere hatırlatılması gereken bir konu:


Winnie the Pooh:

"İnsanlar hiçbir şeyin imkansız olmadığını söylüyor ama ben her gün hiçbir şey yapmıyorum."

Can Sıkıntısının Faydaları:


Hafızayı Güçlendiriyor

Bu yoğun, koşuşturma ile geçen hayatlarımızda beynimizi gerektiğinden fazla uyaran ile yoruyoruz aslında. Uyaranların, düşüncelerin ve görevlerin azalmasından dolayı sıkılıyoruz ama aslında bu durum beynimizin biraz dinlenmesi ve enerjisini daha iyi yerlerde korumasına olanak sağlıyor, çalışma belleği gibi. Can sıkıntısının çalışma belleği üzerindeki olumlu etkileri deneylerle de kanıtlanmış. Bilgilerin manipüle edildiği ve işlendiği geçici alanı ifade eden çalışma belleği, zihnimizin bir nevi online olma durumu aslında. Sıkılmak da çalışma belleğimize iyi geliyor.


Yaratıcılığı Artırıyor

Evet, hiçbir şey yapmadığımızda yaratıcılık artıyor çünkü özellikle de şehirli hayatlarımızda hiç durmayan, uyurken bile çalışan beynimize bir mola verdiriyoruz. Bu da yeni düşünceler için yer açıyor. Hayatın her alanında olduğu gibi, yeni bir şeyler istiyorsanız o şey için önce bir boşluk açmanız gerekiyor. Yeni bir fikir için bu boşluğu oluşturmanın yolu da bir süre sıkılmaktan geçiyor.


Dünyanın en yaratıcı insanlarından biri olan, pop art akımını başlatan Andy Warhol "Normalde sizi sıkan küçük şeylerin aniden sizi heyecanlandırmasına izin vermelisiniz." diyerek günlük, sıkıcı işlerin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor.


Akıl Sağlına İyi Geliyor

Günlük hayatta bizde stres yaratan asıl konulardan biri, bizi bekleyen görevlerimizden ziyade o görevin orada durup yapılmak üzere bizi beklediğini bilmemiz. Stres oldukça o görevi tamamlayamıyor ve tamamlanmadığı için daha da stres oluyoruz. Bu stresten kurtulmak çok kolay aslında. Bu görevleri ortadan kaldırmak. :) Evet, bu mümkün ve olasılıklar dahilinde. İş hayatında ve günlük rutinlerde bunu uygulamak biraz zor olabilir ama tatillerde bunu deneyebilirsiniz. Üstelik, bu plansızlık ve görevsizlik hali anda kalmaya da yardımcı. İtalyanlar buna "Dolce far niente" demiş, yani hiçbir şey yapmamanın hoşluğu.


Can Sıkıntısını Niye Sevmiyoruz?

ree

Herkes çok yoğun elbette ama tabii ki boş zamanlarımız da mutlaka oluyor. Ancak gelin görün ki böyle zamanlarda kendimizi daha çok suçlu hissediyor ve biricik tatil günümüzü heba ettiğimizi düşünüyor ve FOMO'ya kapılıyoruz.


Ufak Bir Deney

Bu bayram tatilinde evde kalacağım için bu can sıkıntısı halini kendi üzerimde denemeye karar verdim. Ve bu tatil için İstanbul'da dolu dolu, "aktif" geçirmeyi planladığım Tarihi Yarımada ve Balat Gezilerimi, Kilyos'ta plaj keyfini, Adalar Turu'nu ve kalan zamanlarda da izlemeyi düşündüğüm dizileri, filmleri iptal ettim ve plansızlık üzerine, o anda ne istediğime yönelik bir tatil yaparak dinlenmeye karar verdim. Sonuç? Evin içinde odadan odaya dolaşmanın o kadar da kötü olmadığı, severek keyifle dekore ettiğim evimin layığıyla hakkını verdiğim, son derece keyifli, çok düşündüğüm, köpeklerimle anda kalarak, bol bol uyuyarak, güzel yemekler yaparak, alarmları kapattığımda biyolojik saatimin aslında 6:55'te uyandığını fark ettiğim, sabah-akşam yürüyüşler yaptığım ve bir saniye bile bunları yaparken suçlu hissetmediğim, niye tatil planlamadım ki diye hayıflanmadığım, kendi içimde son derece huzurlu bir tatil oldu. Tatilin son gününde kendimi gerçekten de dinlenmiş hissediyorum ve günlük rutinlerime dönmeye hazırım.


Can sıkıntısını elbette ünlü İngiliz Ressamlar John William Godward'ın 1904'te, John William Waterhouse'ın 1880'de yaptığı Dolce far Niente resimleri gibi güzelleyebilmek pek mümkün değil. Ama en azından şu soruyu sorarak başlayabiliriz: "Hiçbir şey yapmamaktan en son ne zaman keyif aldım?"

ree


 
 
 

Comments


© 2023 Dutluk.

bottom of page